
Amacımız bebeği tedavi etmek veya bebeği doğuma kadar en iyi duruma getirmek aksi halde bu bebeklerin çoğu yenidoğan dönemi veya doğmadan anne karnında kaybedilmektedir. Bu tedavilerdeki en önemli unsur erken dönemde tedavi edilebilen hastalıkların veya anomalilerin tanısı koymak, doğru yönetmek ve en uygun zamanda müdahele etmektir. Yine gereksiz müdahale ve uygulamalardan kaçınmak çok önemlidir.
Fetal kalpteki ritim bozuklukları süreklilik gösteriyor ve veya kalp yetmezliği bulguları mevcut ise tedavi etmek gerekir aksi halde bu fetuslarda prognoznoz kötüdür (ölüm ve sekel oranaları yüksektir). Bu komplike fetal ritim bozuklukları anneye antiaritmik ilaç verilerek tedavi edilebilmektedir. Bu tedavilerde başarı oranları yüksektir. En önemli noktalardan biri ilaç verilen annelerinde yakın takibi gerekir.
Konjenital Hipotiroid de görülen Fetal Guatr Olgularında; anne karnında bebeğin suyuna tiroid ilacı enjeksiyonu yapılarak guatr küçülerek tedavi edilebilir. Yine nadiren dirençli olgularda bebeğin kasına tiroid ilacı uygulanabilir. Bu tedaviler de başarı oranları çok yüksek olup bebek için hayat kurtarıcıdır.
Fetal anemi (Parvavirus B19 enfeksiyonu, Rh uygunsuzluğu ve diğer anemi nedenleri) varlığında bebeğe anne karnında kan verilerek anemi tedavi edilmektedir. Erken tanı bu olgularda özellikle önemlidir. Yine donanımlı ve deneyimli kliniklerde başarı oranları yüksektir.
Fetal göğüs kafesinde sıvı toplanması veya plevral efüzyon (sıvı toplanması) veya Akciğerler kistik kitle (konjenital adenomatoid malformasyon) ile birlikte kalp yetmezliği bulguları var ise hidrops ve fetal ölümü önlemek için Torakoamniyotik şant uygulamaları (Gögüs kafesine tüp takılması) yapılmaktadır. Bazen tüpün çıkması halinde tekrarı gerekebilmektedir. Yine Komplike olan Akciğerde kistik kitle ve sekestrasyon varlığında lezyon içine sklerozan madde enjeksiyonu (Skleroterapi) ile tedavi edilebilmektedir.
Fetal alt üriner sistem veya mesane (idrar torbası) çıkış yolu tıkanıklıkları veya ciddi darlıklar varlığında hidronefroz ve ağır böbrek yetmezliği, bebeğin suyu çok azalması- hiç kalmaması, kötü akciğer gelişimine ve fetal ölüme sebep olmaktadır. Yine bir kısmı doğduktan sonra ciddi sorunlar ile yaşamaya devam etsede hayatı erken dönemlerinde kronik böbrek yetmezliğinden dolayı kaybedilmektedir. Bu bebekler böbrek fonksiyonlarını kaybetmeden, öncesinde bebeğin idrarında biokimyasal testler ile mutlaka teyit edilerek ve erken gebelik haftalarında (18 haftadan önce) tanı konularak vezikoamniyotik şant (mesaneye tüp takılması) takılabilir. Bu uygulamalarda başarı oranı %30-50 civarındadır. Yine bu olgularda son yıllarda fetal sistoskopik lazer yöntemi ile tıkanıklıklar açılabilmektedir. Benzer olarak iki yöntemde de olgular doğru seçilmeli böbrek fonksiyonları bozulmuş veya geç tanı alan olgularda bu işlemlerin ek bir faydası olmadığı bilimsel olarak gösterilmiştir. Yine üretral atrezili olgularda bu tedavilerin faydası olmadığı çalışmalarda vurgulanmıştır.
Konjenital diafragma fıtığı olan olgularda akciğer gelişimi kötü etkilenmekte olup; bebeklerde yaklaşık üçte biri perinatal döneminde kaybedilmektedir. Prenatal dönemde diyafragma fıtığı tanısı alan olgularda kötü akciğer gelişimini önlemek için endoskopik olarak bebeğin ana solunum yoluna balon yerleştirilmesi işlemi yapılabilir. Ciddi ağır olgularda 26-28 hafta., orta derecede ağır vakalarda ise 30-32. Haftalarda yapılabilmektedir. Yine bu balonun 34.haftada (33-37 hafta) fetoskopik olarak çıkarılması veya ultrason eşliğinde spinal iğne ile söndürülmesi gerekmektedir. Ağır olgularda uygulanan bu işlem başarısı çalışmalarda yaklaşık %50 olarak bildirilmektedir.
Spina bifida (ayrık veya açık omurga) anomalisi sık tanı alan anomalierden olup, omuriliği örten omurga ve deri kapanmaması sonucu sinirlerde hasar ve hidrosefali ile ağır nörolojik sorunlar ile seyreden bir anomalidir. Dünyada belli merkezlerce seçili spina bifida olgularında (Torakolumbar defektli Arnold Chiari malformasyonu gelişmiş, hafif-orta ventrikülomegalisive normal alt ekstremite fonksiyonu bulunan ve pes ekinovarus deformitesi olmayan) defekt greft konularak kapatılabilmektedir. Daha önce açık cerrahi ile yapılan işlemler günümüzde endoskopik greft uygulaması ve defektin kapatılması yapılabilmektedir. Çalışmalarda da nörolojik sonuçların çok daha iyi ve umut verici olduğu belirtilmektedir.
Amniotik bant sendromu boğum yaparak kanlanmasını bozarak kol, bacak, parmak kaybına veya şekil bozukluğuna yol açan geniş bir spektruma sahiptir. Erken dönemde tanı alan olgularda Fetoskopik lazer uygulaması ile boğumlar açılarak kanlanması yeniden sağlanarak daha fazla doku hasarı ve uzuv kayıpları engellenebilmektedir.
Fetal sacrokoksigeal teratom (tümor) olgularında bazen tümör çok hızlı büyüyüp kalp yetmezliğine sebep olup, vücüdun sıvı ile dolmasına (hidrops) ve ölüme sebep olabilmektedir. Komplike olmuş fetal sakrokoksigeal teratom olgularında tümör damarlarının koagüle edilmesi (yakılması) ile kanlanması kesilir ve daha fazla komplike olması engellenebilir ve kliniğin düzelmesi sağlanabilir. Skleroterapi, lazer ablasyon ve radyofrekans ablasyon yöntemleri bu olgularda kullanılabilir.
Plasental koryoanjiyoma (bebeğin eşinde tümör) olguları kalp yetmezliği ve hidrops (tüm vücudun sıvı ile dolması) ile komplike olursa; intertisyel lazer uygulamaları ve skleroterapi yöntemleri ile tümörün damarlanması veya kanlanması bozularak klinik düzeltilebilir.
Tek yumurta ikizlerine özel komplikasyon ve durumlarda da erken tanı ve doğru yönetim önem göstermektedir. İkizden ikize transfüzyon sendromun da (ikizler arası damarların birleşerek kan alış-veriş olması) tedavi edilmez ise ikizlerin büyük çoğunluğu kaybedilmektedir. Genellikle 16-26 haftalar arasında tanı alan bu olgular Fetoskopik Lazer uygulaması ile bebeğin eşindeki (plasentadaki) ortak damarların (anastomozların) yakılarak (koagüle edilmesi) tedavi edilerek ikizleri ölmeleri engellenebilmektedir. Fetoskopik lazer uygulaması yapılamayan durumlarda alıcı fetüsun amniyon sıvısının boşaltılması edilmesi (Amniyodrenaj) işlemide faydalı olabilmektedir. Yine tek yumurta ikizlerine özgü görülen Akardiak ikiz (TRAP) (birinin kalbinin olmaması) olgularında ve ikiz eşi anomalilerinde fetoskopik lazer ile kord koagülasyonu, intrafetal lazer uygulaması ve radyofrekans ablasyon uygulamaları ile gebelik sonuçlarını iyileştirmektedir.
Sonuç olarak;
Prenatal tanı yani 11-14 hafta ve 18-23 hafta ultrasonografik fetüs (bebeğin) muayenesi ile doğumsal anomalilerin saptanmasında, yönetiminde ve olası erken tedavisi için çok önemlidir. Doğumsal anomali veya hastalık saptanan olguların doğru yönetimleri (tıbbı terminasyon seçeneği, intrauterin tedavi imkanı, donanımlı merkezlerde doğum ve uygun neonatal tedavi) bebek ölümlerini ve olası problem ve sekellerin azaltılmasında en önemli unsurlardan biridir.
Aileleri bilgilendirmek ve anlamak diğer önemli bir ayrıntıdır. Bu ailelere özel ilgi ve itina gösterilmeli ve özel oldukları hissettirilmeli sonra doğru ve ayrıntılı bir danışmanlık verilmeli. Perinatoloji uzmanı, yenidoğan uzmanı ve ilgili diğer uzmanlar ile birlikte iş birliği yapılarak ailenin güvenini kazanmak gerekir bu hem ailenin hem de bizlerin işini kolaylaştırmaktadır.